Tugrul Selçuk, né en 1954 à Erbaa en Turquie, est diplomé en 1983 de l’École des Beaux Arts de Mimar Sinan (IDGSA) à Istanbul où il a fait des études de céramique.
Gönlüm bu romantik, güzel işleri anlatan bölümün yorumsuzluğuna katlanamadı. Bu sessizlik buradaki anlam kadar etkili olsa gerek. Bunun sevgili Handan Börüteçene'nin kolleksiyonu olduğunu biliyorum. Ve ona yazılmış aşk mektuplarının en güzel kalıntısı olduğunu da biliyorum. Ama özelde kalamayacak denli güzeller ve anlam yüklüler. Hisleri ifade edebilmenin yüzlerce yolu varken bu akıl işi, zeka işi, duygu işi işler olağan üstü etkiledi beni. Sanat severlere maloldu birkere, gözler önünde artık. Bende tanıklığımı satırlara dökemeden edemedim. Gercekten cok güzel ve anlatılmaya cok değer ve cok paylaşılması gereken bir eserler dizini. Şiringada, ampulün içinde, yazmaktan tükenmiş, dikenli teller arasında kalmış ,kalıplanmış taşlaşmış, ölçülü, harcanmış, kilitlenmiş,hapsolmuş kalemler. Ama hepsi de kırmızı... Ne mutlu o güzel aşklara o güzel işleri üreten o güzel insanlara...Bizlerle paylaşılabilinmesine sonsuz teşekkürler.
Biraz daha bilgi verebilmek yada bilgileri paylaşmak adına 2. yorumu yollamak gereği duydum. Kırmızı Kalemler'i 5 yıl önce, "Hisseli Harikalar Kumpanyası- Meraklısından Sıradışı Objeler" ve onların yarattığı binbir renk içinde 27 Nisan 2002 tarihinde Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde izlemiştik. Ne işe yaradığını bilemediğiniz, ama atmaya da kıyamadığınız 'şeyleri' biriktiririz ya...Bazen bir oyuncak, bazen bir sanat eseri, bazen de bir kalem. Bu tür ilginç obje tutkunlarının koleksiyonlarından derlenen bu ilginç sergide Handan Börüteçene'ye yazılan aşk mektuplarını yazan kalemler Tuğrul Selçuk'un atmadığı biriktirmeler olarak izlenmişti. 100'ü aşkın obje yeralıyor sergide. Ama en romantiği buydu bana göre. Yazar- eleştirmen Ali Çolak şöyle yazmıştı bir gazetede: "Serginin en sıradışı en tutkulu nesneleri ise Tuğrul Selçuk'un Handan Börüteçene'ye gönderdiği 'kırmızı kalem mektuplar' Çılgın bir zekanın iflah olmaz bir aşkın mektupları Bir şırınga cihazının içine bir ampule bir su terazisine yerleştirilmiş daha bilmem kaç kılığa sokulmuş kırmızı kalemler "İnsan eline kalem alıp yazsa böyle güzel anlatamaz her bir hallerini oku oku sıkılmazsın bu mektuplardan " diyor Börüteçene Dedim ya sıradışı uçuk insanlar bu koleksiyonerler Sergiyi gezerken kıskandım onları Benim tutkuyla bağlandığım kendi rengimi serüvenimi açık eden nelerim var Adamakıllı yoksul ve çıplak hissettim kendimi".
2 yorum:
Gönlüm bu romantik, güzel işleri anlatan bölümün yorumsuzluğuna katlanamadı. Bu sessizlik buradaki anlam kadar etkili olsa gerek. Bunun sevgili Handan Börüteçene'nin kolleksiyonu olduğunu biliyorum. Ve ona yazılmış aşk mektuplarının en güzel kalıntısı olduğunu da biliyorum. Ama özelde kalamayacak denli güzeller ve anlam yüklüler.
Hisleri ifade edebilmenin yüzlerce yolu varken bu akıl işi, zeka işi, duygu işi işler olağan üstü etkiledi beni. Sanat severlere maloldu birkere, gözler önünde artık. Bende tanıklığımı satırlara dökemeden edemedim. Gercekten cok güzel ve anlatılmaya cok değer ve cok paylaşılması gereken bir eserler dizini. Şiringada, ampulün içinde, yazmaktan tükenmiş, dikenli teller arasında kalmış ,kalıplanmış taşlaşmış, ölçülü, harcanmış, kilitlenmiş,hapsolmuş kalemler. Ama hepsi de kırmızı... Ne mutlu o güzel aşklara o güzel işleri üreten o güzel insanlara...Bizlerle paylaşılabilinmesine sonsuz teşekkürler.
Biraz daha bilgi verebilmek yada bilgileri paylaşmak adına 2. yorumu yollamak gereği duydum.
Kırmızı Kalemler'i 5 yıl önce, "Hisseli Harikalar Kumpanyası- Meraklısından Sıradışı Objeler" ve onların yarattığı binbir renk içinde 27 Nisan 2002 tarihinde Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde izlemiştik.
Ne işe yaradığını bilemediğiniz, ama atmaya da kıyamadığınız 'şeyleri' biriktiririz ya...Bazen bir oyuncak, bazen bir sanat eseri, bazen de bir kalem. Bu tür ilginç obje tutkunlarının koleksiyonlarından derlenen bu ilginç sergide Handan Börüteçene'ye yazılan aşk mektuplarını yazan kalemler Tuğrul Selçuk'un atmadığı biriktirmeler olarak izlenmişti. 100'ü aşkın obje yeralıyor sergide. Ama en romantiği buydu bana göre.
Yazar- eleştirmen Ali Çolak şöyle yazmıştı bir gazetede:
"Serginin en sıradışı en tutkulu nesneleri ise Tuğrul Selçuk'un Handan Börüteçene'ye gönderdiği 'kırmızı kalem mektuplar' Çılgın bir zekanın iflah olmaz bir aşkın mektupları Bir şırınga cihazının içine bir ampule bir su terazisine yerleştirilmiş daha bilmem kaç kılığa sokulmuş kırmızı kalemler "İnsan eline kalem alıp yazsa böyle güzel anlatamaz her bir hallerini oku oku sıkılmazsın bu mektuplardan " diyor Börüteçene Dedim ya sıradışı uçuk insanlar bu koleksiyonerler Sergiyi gezerken kıskandım onları Benim tutkuyla bağlandığım kendi rengimi serüvenimi açık eden nelerim var Adamakıllı yoksul ve çıplak hissettim kendimi".
Yorum Gönder