Neredeyse tüm medeniyetlerin geçmişinde “simgesel tema” olarak kullanılan bir biçimdir. Hayat ağacı doğum ve ölüm arasındaki süreçte, inanışlar doğrultusunda kimi zaman dinsel bir “bezeme” kimi zaman da “yaşamın simgesi” olmuş ve bir çok malzemeye “süsleme unsuru” olarak girmiştir. Mezar taşlarından çeşmelere, çini levhalardan, halı, kilim ve birçok dokuma ürünlerinde değişik biçimlerde betimlenmiştir. “hayat ağacı”nı basit bir süsleme unsuru olarak görmek mümkün değildir. Edebiyattan ilahiyata, tıptan efsanevi hikayelere bir çok farklı alanda üstüne araştırmalar yapılarak eserler verilmiştir.
*Eserin resimlerinin devamını görmek için lütfen DEVAM yazısını tıklayınız.
Almanya'da ıhlamur, Fransa'da meşe, Kuzey Avrupa'da dişbudak, Lübnan'da sedir, Sibirya'da kayın, Kuzey Afrika ülkelerinde hurma, Türk kültüründe de “servi” ağacı hayatın içine girmiş “bezeme” unsuru olarak uygulanmıştır.
Bu uygulamalardaki kavramsal biçimlerin başında hava-su-toprak ilişkisini gösteren servi, “kevser”in can verdiği , göğün katmanlarını temsil eden dalları ve gövdesiyle güneşe doğru yükselirken mistik ve kutsal bir nesne olarak karşımıza çıkar.
Servi'nin uzun ömürlü olması, yapraklarının yaz-kış yeşil olarak kalması, büyümek için gökyüzüne doğru “elif” zerafetinde yükselişi tasavvufta sabır ve ölümsüzlüğü de temsil eder. Tanrıya ulaşan “ruhun” yükselişini de yorumlayanlar da vardır.
Önceleri sadece bir biçim olarak dikkatimi çeken “servi”nin taşıdığı anlamları öğrendikçe ortaya şaşırtıcı bir “öz ve biçim” ilişkisinin çıktığını gördüm.
Biçimleri oluştururken geleneksel malzeme ve işleme tekniklerini bir zanaatkar sabır ve gözlemiyle çalışıp sanatsal düşüncemle bir arada dengelemeye çalıştım.Hayat ağacını geçmişin manevi dünyasının "simgeleriyle" iç içe sokarak görsel dilin olanaklarıyla yeni yorumlar getirmeye çalıştım.
Günümüz hayatlarının giderek sığ ve neredeyse iki boyutlu hale gelmesi ürettiğim biçimlere fazla derinlik vermeden üstlerinde kullandığım “simgesel biçimler” ve “renkler”le boyut kazandırmak istedim. Kullandığım malzemelerin herbirinin kişilerle olan ilişkisinin bir yakınlaşma ve "hayat ağacı"nı kendinin kılma aracı olmasını düşündüm ve bu sergi ortaya çıktı.
17 Ekim 2007 Çarşamba
Tuğrul Selçuk - “Hayat ağacı”
Gönderen Tuğrul Selçuk zaman: 17:02
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Hani derler ya dört dörtlük sanatçı diye...
Bizce bunun tam karşılığı TUĞRUL SELÇUK..
Bir insan ki sanat denilince gözleri parlar,
bir insan ki dost,
bir insan ki zarif, üstelik bir o kadar da ince,
bir insan ki muhteşem ahçı,
bir insan ki konuşurken bal damlıyor,
bir insan ki o Tuğrul.
iyi ki seni tanıdık
iyi ki varsın
senin le gurur duyduk bir kez daha bu muhteşem eserlerinle...
hep mutlu, hep başarılı, hep sağlıklı, hep bizim le ol...
sevgi ile...
ildem&tuğser
Sanatın güzelliğini, dostluğun haslığını, insanliğin erdemini bu kadar güzel yansıttığın için teşekkürler sevgili Tugrul Selçuk.
Turkiyenin en iyi sanatçıları arasındasın ve yakında Avrupa'daki en iyiler listesinde de ismini göreceğiz. Avrupa seni tanıdığında şimdiye kadar seni izleyememenin üzüntüsünü yaşayacaktır.Seninle gurur duyuyorum arkadaşım.
Bir sanat adamı düşünün,ortalama bir insan ömrünün üçtebiri kadar süren bir dönemde bir konuyu araştırıyor ve bunu o denli değişik bir üslüpla sunuyor ki...İzleyenleri görsel olarak büyülerken anlattığı hikaye ve içinde yatan felsefe yüzyıllara sığamıyor. Yaşamın simgesi serviler, "hayat ağacı"dır.Çünkü ağaçlar kökleri ile yeraltını gövdesi ile yeryüzünü dalları ile de gökyüzünü simgesel olarak birleştirir. Mistik ve manevi kavramları ile mezartaşları üzerinde yüzyıllarca önceden yer almıştı bile serviler. Ama Tuğrul selçuk buna 22 yılını araştırma olarak vermiştir. Dergimiz sayı 9 da yer alan söyleşide bu kısa açıklamayı yapmıştı bizlere.Burada o notu paylaşmak isterim: "Servi, göğün katmanlarını temsil eden dalları ve gövdesiyle günese doğru yukselirken kutsal bir nesne olarak karşımızdadır.Uzun ömürlülüğü, yaz kış yeşil kalması, büyümek için gökyüzüne doğru 'elif' zerafetinde yükselişi tasavvufta sabır ve ölümsüzlüğü temsil eder. Bunu tanrıya ulaşan ruhun yükselişi şeklinde yorumlayanlar da var."Hayat Ağacı" doğum ve ölüm arasındaki süreçte inanışlara göre bazen dinsel bir bezeme bazen yaşamın simgesi olmuştur".
Her kezle paylaşabilmek adına belirtmek isterim ki Tuğrul Selçuk
akademi eğitimi öncesi 4 yıl Arkeoloji eğitimi alması bir yana gerçek bir entellektüel gerçek bir düşünür sanatçıdır. Varlığınla ve eserlerinle bizi bahtiyar ettin. Ellerin dert görmesin.
Yorum Gönder